Eglantine Refreshing Cologne / Gül Kolonyası.

Merhaba
8 Mart Blogger Etkinliğinde bize paket yollayanlardan biri de ilk defa duyduğum ve ürünlerini ilk defa kullandığım Eglantine markasıydı. Bir hediye paketi içinde bu gül kolonyası ve güllü el kremi vardı. Henüz el kremini hiç açmadım çünkü kullandığım başka kremler var. Ama kolonyayı gelir gelmez açtım ve kullanmaya başladım.
Ben limon kolonyasından çok değişik kokularda kolonya kullanmayı daha çok seviyorum. Daha önce safran çiçeği kolonyası ve zeytin çiçeği kolonyası kullandım ve çok beğendim ki hala yedekleri var.
Bu kolonya da sevdiklerim arasına girdi.
Şimdi bildiğin gül kolonyası nesi değişik ki diyebilirsiniz. Keşke şuraya fotoğraf iliştirdiğimiz gibi kokusunu da alabileceğiniz bir şey olsaydı.
Birincisi bu kolonya bildiğimiz gül suyu kolonyaları gibi değil. Yani alkollü. Ayrıca klasik gül suyu kolonyası güllaç aşure gibi bir takım yiyeceklerde kullanılıyor ancak bu kullanılmıyor.
Alkolsüz gül suyu kolonyasını cilt bakımında tonik yerine de kullanabilirsiniz ama bunu kullanamazsınız.
E madem alkollü gül kolonyasını bir şeyde kullanamayacağız neden almalıyız ki derseniz... Öncelikle gül suyu kolonyası sürdükten bir süre sonra kokusu değişiyor ve boğucu berbat bir hal alıyor. Ama bu kolonya öyle değil. Kokusu hiç değişmiyor. Zaten klasik gül suyu kolonyası gibi kokmuyor. Sanki gül bahçesinden geçiyormuşsunuz gibi. Daha fresh. Oldukça kalıcı. Hatta ellerimi sıvı sabunla yıkadığım halde kokusu çıkmayacak kadar kalıcı.
Dediğim gibi eğer benim gibi kalıcı ve değişik esanslı kolonyaları seviyorsanız mutlaka bu kolonyaya bir şans vermelisiniz. Ayrıca çok da bereketli. Neredeyse her gün kullanıyorum daha çeyreği bile eksilmedi. Bir kaç damlası bile buram buram kokmanıza yetiyor.
Bu arada nereden alabiliriz derseniz İnstagramda eglantine diye aratabilirsiniz yada googledan :)
Sizin mutlaka denemelisin dediğiniz değişik bir kolonya varsa yorumlarınızı bekliyorum. Sevgiyle kalın hoşça kalın.
Devamını Oku »

Farmasi DR. C. Tuna Pferde Balsam / At Kestanesi Masaj Jeli

Merhaba
Bugün bloğumun konuğu oldukça ilginç bir ürün. Bildiğiniz gibi 8 mart Blogger Etkinliği'ndeki destekçilerimizden biri de Farmasi firmasıydı. Ve bizler için güzel bir paket hazırlamışlardı. Paketten bir de at kestaneli masaj jeli çıkmıştı. Daha önce Farmasi ürünlerini hiç kullanmamıştım ve bu ürün hakkında da bir bilgim yoktu. Eve gelince biraz araştırdım ve gripten burkulmaya soğuk algınlığından yorgunluğa neredeyse bir çok şey için kullanıldığını gördüm.
Peki ben bu jeli ne için kullandım şimdi bunları sıralayacağım.
İlk kullanımım Zeyno için oldu. Kızım 5 günlükken geçirdiği çoklu organ yetmezliği sonucu ambulansla hastaneye götürülürken ambulansın oksijen tüpünün şarjı bitince ve ne hikmetse manuel oksijen zımbırtısı da ambulansta olmayınca havale geçirmiş ve buna bağlı olarak beynin sağ tarafı hasar almış. Şimdi Zeyno sol hemiplejik. Sol ayağının parmak ucuna basarak yürümesinden dolayı zaman zaman düşüyor ve yine sol kolunu etkin kullanamadığından genelde sol kolunun üzerine düşüyor.
Yine böyle bir düşme sonucu hemen aklıma bol nane yağı ve mentol içeren bu masaj jeliyle kolunu ovaladım ve şişlik yada morluk olmadan atlattık.
Uzun yürüyüşle geçen bir gün ve akşamında düğünde bol bol oynamayla şişen ayaklarıma bu jel ile masaj yaptım ve o şişen hatta topuklular yüzünden zonklayan ayaklarımda ağrıdan eser kalmadı.
Kokusu aynı viks gibi. Gripliyken burnumuza bol bol sürdük. Çocuklarınkine de sürdüm ve her hangi ters bir durumla karşılaşmadık.
Son olarak malum ailecek zor bir grip geçirdik. En son eşime bulaşan grip sonrası eşim bir türlü atlatamayınca sırtına kollarına ensesine ve alnına bol bol bu jel ile masaj yaptım ve sonrasında eşim iyice terlemesi için yorgana sarılıp yattı. İki defa terledikten sonra duş alıp yanımıza indiğinde tek söylediği o masaj yaptığın jeli nereden aldıysan ondan yine al süper bir şey o :) Bu arada bu ürünün böyle iddiaları yok ama ben kullandığım alanlarla çok memnun kaldım.
Zaten bitkisel içeriği ile de gönlümü fethetti. İçinde at kestanesi, sarı kantaron, nane, mentol ve esans yağlar var. At kestanesi ve sarı kantaron özü ile yorgunluk hissinin azalmasına yardımcı olurken cildi rahatlattığı yazıyor. Biz çok memnun kaldık. Temiz içeriği de cabası.
Bence siz de bir şans verebilirsiniz. Fiyatı hakkında sitesinden bulamadım ama çeşitli sitelerde 20 TL civarında satılıyor.
Kendinize iyi bakın hoşça kalın.
Devamını Oku »

Watsons Deep Cleansing Nose Pore Strips / Siyah Nokta Temizleyici Bant

Merhaba
Bugün bloğumun konuğu Watsons markasına ait bir siyah nokta temizleyici bantlar.
Günün kiri tozu maalesef cildimizde birikiyor ve bazen tembellikten yada çeşitli sebeplerden dolayı yerine getirmediğimiz cilt bakım rutinimizden dolayı gözeneklerimiz tıkanıyor ve siyah nokta oluşumuna da zemin hazırlanıyor. Bu gibi durumlarda siyah nokta temizleyici bantlar oldukça işimizi görüyor.
Ben uzun yıllar Nivea markasının bantlarını kullanmış biri olarak tavsiye üzerine ve Nivea bantların neredeyse yarı fiyatına ve içinden 10 adet çıkıyor diye gittim Watsons markasına ait olan bu bantlardan aldım.
Ben aldığımda fiyatı 8 TL civarındaydı. İçerisinden 10 adet çıkıyor. Bunların hepsi Nivea'nınkinin aksine hepsi burun için. Nivea'nınkinde alın ve çene için de çıkıyor.
Kullanımı aynı. Burnunuzu bir miktar su ile ıslatıp kuru ellerinizle bandı yerinden çıkartıp burnunuza hafif baskı uygulayarak yapıştırıyorsunuz ve 10-15 dakika bekledikten sonra çıkarıyorsunuz.
Derinlemesine temizlediğini iddia eden bu bantları ben maalesef hiç sevemedim. Siyah noktaları çıkarmakta çok başarısız. Anca burun kenarlarındaki tüyleri çıkarıyor o kadar. Zaten bunu bandı çıkarırken de anlıyorsunuz çünkü bandı hemen çıkarabiliyorsunuz. Oysaki Nivea bandı çıkarırken resmen hepsini tek tek söktüğünü hissediyorsunuz. Öyle ki canınız da acıyor biraz ve banda baktığınızda neden canınızın acıdığını anlıyorsunuz. Ve bandı çıkarınca pürüzsüz bir burunla karşılaşıyorsunuz. Ama ben aynı etkiyi Watsons bantlarda göremedim.
Bitsinler diye uğraşırken bir de 8 Mart Blogger Etkinliği'nde Watsons'ın yolladığı paketten bir kutu bant daha çıkınca üzüldüm açıkçası ne yalan söyleyeyim. Çünkü zaten alıp memnun kalmadığım ve bitsin diye kullandığım bir üründü. Şuan elimde 3 tane benim aldığımdan 10 tane de Watsons'ın yolladığından var.
Dediğim gibi sırf bitsin diye kullanıyorum ve bir daha asla almayacağım.
Benim Watsons burun bantlarıyla ilgili düşüncelerim böyle. Maalesef yine çokça şişirilmiş bir ürünü gidip koşa koşa aldım ve hayal kırıklığına uğradım. Sizin kullanıp çok memnun kaldığınız yada aman uzak dur dediğiniz siyah nokta bantları varsa yorum olarak bekliyorum. Kendinize iyi bakın hoşça kalın.
Devamını Oku »

Sebamed Fresh Deodorant Roll-on

Merhaba
Karne günü kına düğün temizlik misafir konser derken nihayet bloğumda yeni yazım ile karşınızdayım :) E tabi artık yazın iyice gelmesiyle düğünler birbiri ardına geliyor.
Dediğim gibi artık yaz nihayet geldi ve havaların ısınmasıyla terlemelerde had safhaya ulaştı. Çoğumuz teri nasıl engelleriz deodorant mı roll-on mu tercih etmeliyiz diye düşünmeye başladık.
Bir süredir instagramda teri tamamen yok ettiğini iddia eden bir ürün görüyorum. Ben kullanmadım ve zaten beni bu kadar rahatsız edecek derecede de terlemiyorum ama benim kişisel görüşüm terlemeyi sıfıra indirmek sağlık açısından da çok sakıncalı olduğundan ben her zaman roll-on ve yaza uygun fresh hafif parfümler kullanmayı tercih ediyorum. Zaten yazın her gün duş aldığımdan terlemeyi sıfırlayacak bir ürüne de ihtiyaç duymuyorum.
Benim için bir roll-on ve hafif bir parfüm zaten yeniden duş alana kadar yeterli oluyor. Bu yüzden ben roll-on tercihimi Sebamed markasından yana kullandım. Watsons'tan 20 TL ye aldım. Peki 7-8 TL gibi fiyatlara koltuk altı deodorantları varken neden 20 TL verdim ve Sebamed aldım?
Bir süredir yaptığım araştırma ve okuduklarımdan yola çıkarak içeriğinde alüminyum olan deodorant kullanmak koltuk altından emildiğinde maalesef kansere bile yol açabilecek etkiye sahip. Hatta bazı yazılarda meme kanserinde oluşan kitlelerin içeriğinde çok miktarda alüminyuma rastlanması da bu iddiayı destekler nitelikte.
Ben de her gün kullandığım koltuk altı deodorantının içeriğinde alüminyum içermemesi gerektiğine karar verdim ve Watsons'ta bulunan bir sürü markanın içeriğini okudum. Tam ümidimi kesmiştim ki Sebamed'in kapağında kocaman ALÜMİNYUM YOK yazısını görünce fiyatını hiç düşünmeden aldım. Ayrıca içerisinde paraben olmaması da gayet güzel.
Etkilerine gelecek olursak çok hafif varla yok arası hafif pudrası bir kokusu var. Ama bu hafif koku gün içinde kendini zaman zaman hissettiriyor. Buram buram kokmaması hafiften kokusunun gelmesi benim daha çok hoşuma gitti çünkü böylece kullandığım diğer parfümün kokusunu bastırmıyor yada kokular birbirine karışmıyor.
Terlemeyi sıfırlamıyor ama oldukça aza indiriyor. Ve gün boyu etkisini kaybetmiyor. Oldukça da bereketli bir ürün alalı 1 ay oldu ve her gün kullanıyorum ama daha hiç eksilmedi diyebilirim. Sanırım bütün yaz beni idare edecek. Bu arada 2 çeşidi vardı ben tercihimi fresh olanından yana kullandım.
Ben çok sevdim çok memnunum. Artık yoluma Sebamed ile devam edeceğim. Sağlık bu şakaya gelmez. Tabi ki otorite değilim ve yazılanların ne kadarı doğrudur yada yanlıştır bilemem ama daha sağlıklısını kullanmak varken neden içeriğinde alüminyum olanını kullanayım ki?
Sizin içeriğinden alüminyum olmadığını bildiğiniz ürünler varsa yorum olarak bekliyorum. Kendinize iyi bakın hoşça kalın.
Devamını Oku »

Bargello Parfüm

Merhaba
Bugün bloğumun konuğu çokça meşhur olan bir açık parfüm firması olan Bargello.
Beni takip edenler bilir. Ben 300 TL de olsa 500TL de her zaman orijinal parfüm kullanırım. Özellikle sık sık Kıbrıs'a gittiğimiz için de duty freeden ülkemizde satılandan çok daha uygun fiyata alırım parfümleri.
2 sene kadar önce İsviçre'den gelen tatile kuzenim neden para veriyorsun ki açık parfüm alsana dedi ve ilk açık parfümle o zaman tanıştım. Hatta ilk seferde ki zaten bir daha almamıştım 2 şişe aldım.
Ama ben tabi parfümleri sıkmaktan öte onlarla banyo yaptığım için hemen bittiler. Sonrasında da zaten elimde Kıbrıs'a gittiğim için bolca parfüm stoğu olduğundan elimdekiler bozulmasın diye almadım.
Sonra 8 Mart Blogger Etkinliği'nde sponsorlarımızdan birinin Bargello olduğunu görünce sevindim. Çünkü arabaya koymak için parfüm istiyordum ama elimdeki parfümlere kıyamıyordum. Merkeze gitmediğim için açık parfüm de alamamıştım henüz.
Etkinlikte parfüm hediye edilmesine bu yüzden çok sevindim. Sonra eve gelip hediye edilen parfümün kodunu araştırdığımda benimkinin 403 - BRPOUR FEGMME INTENSE 2013 olduğunu gördüm. Yani Dölce Gabbana'nın bir parfümünün benzeri. Hoş hafif çiçeksi ve vanilyalı bir koku.
Ben çok sevdim. Kalıcılığı çok güzel. Gerçi ben açık parfümleri tenime sıkmayı tercih etmiyorum ve giysilerime sıkıyorum. Giydiğim kıyafet ertesi gün bile buram buram parfüm kokuyor. Ayrıca açık yada koyu renk farketmeksizin hiç bir kıyafetimde leke yapmadı.
Zaten bence Bargello bu sektörde diğerlerinden bir adım önde bana göre. Ve tabi gördüğüme göre.
Ben ilk günden beri parfümü bazen çantamda taşıyorum bazen arabada bırakıyorum. Çünkü bazen aceleyle evden çıkmam gerekiyor ve parfüm sıkmayı unutabiliyorum. Böyle durumlarda çok kurtarıcı oluyor. Şişesinin inceliği de çantada yada torpidoda taşımaya müsait fazla yer kaplamıyor.
Benim daha önce de tercihim Bargello olmuştu. Şimdi de memnunum. Elimde şuan açılmamış bir Armani Si parfüm var. Acaba açığını Bargello'dan alıp ikinsini karşılaştırsam mı diyorum? Neyse böyle bir şey yaparsam zaten blogda da yazarım.
Sizin açık parfümde tercih ettiğiniz yada etmediğiniz markalar neler paylaşırsanız sevinirim. Sevgiler hoşça kalın.
Devamını Oku »

Sephora Daily Makeup Brush Cleanser

Merhaba
Bugün bloğumun konuğu bir kurtarıcı :)
Hani makyaj fırçalarını kullanırız kullanırız yetmez yedeklerini de kullanırız da kullanacak hiç fırça kalmaz ve buna rağmen bir üşengeçlik gelir üzerimize de fırçaları yıkamayız yada en sevdiğimiz far fırçasını siyaha fara bulamışızdır ama o an beyaz far sürmeniz gerekir ve kullanamazsınız ya o fırçayı :) hah işte tam böyle zamanlarda bu anlık makyaj fırçası temizleyicisi tam kurtarıcı.
Ben Sephora'da yine ne alacağımı şaşırmış halde dolaşırken daha önce hiç kullanmadığım ve acaba alsam mı almasam mı ben zaten fırçalarımı yıkamaya üşenmiyorum ki diye düşünüyordum ki bu ürünü hem de 18 TL gibi bir fiyata görünce hemen bahaneler canlandı gözümde. Dedim ki kendi kendime hani bazen fırçayı maviye buluyorsun sonra başka rengi kullanamıyorsun ya al işte hemen temizler makyajına  istediğin renkle devam edersin. Kabul edelim güzel bahane :)
Şaka bir yana herkes fırçalarını gerek maddi nedenlerle gerekse ihtiyaç duymadığını düşünmesi sebebiyle az tutuyor olabilir. Herkesin onlarca yedekli fırçası olacak diye bir kural da yok.
Ama sizde tek fırçanızı yada en sevdiğiniz fırçanızı aynı makyaj esnasında iki defa farklı yerlerde kullanmak istiyorsanız eğer bunun gibi anlık fırça temizleyicine ihtiyaç duyabilirsiniz.
Ürün 60 ml. Spreyli bir başlığı var yani pamuğa dökmeli değil. Bu sayede her hangi bir disk pamuğa ihtiyaca göre bir iki fıs yeterli geliyor.
Dediğim gibi her hangi bir pamuğa yada kağıt peçeteye ki pamuk daha iyi sonuç veriyor bir kaç fıs sıkıp kirli fırçanızı bu nemli pamuğa sürtmek suretiyle temizliyorsunuz. Peki fırça ıslanmıyor mu? Evet ıslanıyor ama saniyeler içinde kuruyor ve dilediğiniz gibi dilediğiniz renkte fırçayı kullanmaya devam ediyorsunuz. Ben kuruma hızı belki düşüktür. Biraz fazla beklemek gerekebilir diye düşünmüştüm ama hayır dediğim gibi bir kaç saniye de kuruyor.
Temizlemesi de gayet başarılı. Ancak özellikle belirtmek istediğim bir şey var ki asla bunu alışkanlık haline getirip fırçalarınızın rutin temizliğini yapmayı unutmayın.
Aman canım zaten tertemiz oluyor daha ne işte yıkamama gerek yok demeyin. Bu sadece yüzeysel anlık bir temizleme sağlıyor. Yoksa bakterileri öldürmüyor. Yani uzun süre bu temizliğe güvenip fırçalarınızı haftada bir defa derinlemesine temizlemezseniz sivilce akne gibi bir takım cilt rahatsızlıklarına da hazırlıklı olun derim.
Benim tek rahatsız olduğum ambalajının siyah oluşu daha şeffaf olsaydı içinde ne kadar kaldığı da görülebilirdi. Ama aldığım günden beri sıklıkla kullanamama rağmen daha çeyreğini bile kullanamadım gibi geliyor bana inşallah öyledir.
Ben çok sevdim hatta bitmeden yedeklemeyi düşünüyorum. Sizin önereceğiniz bir marka ve ürün varsa yorumlarınızı bekliyorum hoşça kalın :)
Devamını Oku »

Rituel De Beaute Burun Bantları

Merhaba
İnstagramdan takip edenler bilir yaklaşık 3 haftadır hepimiz berbat bir gribin pençesine düştük. Öğretmenin uyarılarına rağmen hasta çocuğunu okula yollayan bir anne Irmak ile beraber neredeyse bütün sınıfın gripten kırılmasına sebep oldu yani. Sadece sınıf mı tabi ki hayır çünkü sırayla ben Zeynep ve eşim de grip olduk.
Bunu neden anlatıyorum çünkü bademciklerim öyle şiş ve burnum öyle tıkalıydı ki ağzım açık yatıyorum boğazlarım daha da beter ağrıyor. Ağzımı kapatıyorum burnum tıkalı nefes alamıyorum.
Aklıma 8 Mart Blogger Etkinliğinde hediye edilen burun bantları geliyor ama daha önce neredeyse her çeşidini çocuk olanı da dahil ailece kullanıp hiç bir sonuç alamadığımız yarısında çöpe attığımız breathe right burun bantları geliyor.
Kısa bir açıklama yetişkinler için olanını eşim kullandı. Horlamayı kesmediği gibi yarım saate burnundan çıktı. Çocuk için olanını ise Irmak'ın doğuştan bademcikleri diğer insanlara göre büyükmüş ve bu nedenle bu çocuklar horlamaya daha meyilliymiş. Doktor böyle deyince bende çocuk için olanını aldım ve tabi hiç bir faydasını görmedik ve o da yarım saatte burnundan çıktı.
Yahu ne kaybederim fırsat bu fırsat deyip açtım birini taktım burnuma.
İnanılmaz bir şekilde burnum açıldı. Ve ben sabaha kadar rahatla uyudum.
Yapısı diğerine nazaran daha büyük ve kenar kısımlarına kadar demir olmadığı için kenarlarından atmadı ve böylece sabaha kadar burnumda kaldı. Metali de daha sert olduğundan burnumu daha çok açtı. Hatta iki de bir aynaya baktım çünkü burnum kocamandı :)
Acaba tesadüf mü oldu da burnum açıldı dedim ama grip olunca eşime de denettim ve o da rahat uyuduğunu belirtince evet dedim bundan sonra eve bir burun bandı alınacaksa eğer bu kesinlikle Rituel De Beaute markasının bantları olacak.
Nerede bulabileceğinize gelince sanırım Watsons mağazalarında satılıyordu. Bende ilk fırsatta alıp koyacağım kenara. Eminim horlamaya da iyi gelir gerçi ben bunu test etmedim ama bizim burnumuz tıkalıyken çok işimizi gördü.
Rituel De Beaute markasının daha önce hiç bir ürününü kullanmamış ama özellikle siyah nokta bantlarının methini duymuştum. Bende bundan memnun kaldım. Şuan ben bu markaya karşı bir sempati oluştu ne ürün bulursam alır denerim gibi geliyor. Tabi ki tavsiyelere de açığım yorumlarınızı bekliyorum. Sevgiler.
Devamını Oku »

Garnier BB Krem

Merhaba
Bugün bloğumun konuğu uzun süre almak için direndiğim ama A101'de 6 TL ye görünce havada kaptığım Garnier BB Krem.
BB Kremler yada diğer adıyla renkli nemlendiricilerin en önemli özelliği cilt kusurlarını kapatırken cilde nem desteği vermek. Özellikle yaz mevsiminde aşırı sıcaklarda fondöten çoğu kişiye kalın yapılı geldiğinden çok tercih edilmiyor. Bu nedenle incecik ve az kapatıcılığa sahip BB Kremler tercih ediliyor.
Ben açık ton olanını aldım çünkü daha önce Nivea BB Krem kullanmıştım ve orta ton bile koyu ve hatta pembe alt tonlu ve gri gelmişti o yüzden açık ton aldım. Çok açık gelirse koyu gelen fondötenlerinim rengini kırarım diye düşündüm.
Başka çeşidi var mı bilmem benim aldığım normal ciltler için olanı. Benim cildimde zaten normalden yağlıya dönük.
Hafif hoş bir kokusu var. kapatıcılığı azdan azıcık yüksek ama orta değil. Bazı BB Kremler gibi ciltte ağırlık yapmıyor yada yapış yapış bir his bırakmıyor.
Bende sevdim. Ama bende şöyle bir durum var. Ben cildimdeki renk eşitsizliğinden ve bazen arda kalan kırmızı sivilce izlerinden dolayı her mevsim fondöten kullanmayı tercih ediyorum. Ama cildimde hiç bir iz leke olmadığı zamanlarda da fondöten kullanmak hoşuma gidiyor. Fondötenin sağladığı o kapatıcılığı ve pürüzsüzlüğü seviyorum.
Yaz mevsiminde de 40 derece bile olsa ya serum bazlı ince fondötenleri kullanmayı tercih ediyorum yada hiç fondöten kullanmıyorum. Yani bende çok arası yok :( Bunu sevdim diyorum ama belki de bir yerlerde mükemmel bir BB krem var ve ben onu keşfetmeyi bekliyorumdur bilmiyorum.
Sonuç olarak BB krem benim için markete köye anneme yemeğe falan yani çok uzun süre durmayacağım yada dışarılarda olmayacağım zamanlarda yüzüme canlılık ışıltı katmasını istediğimde hadi fondöten kullanmayayım zaten birazdan sileceğim düşüncesiyle kullandığım bir ürün. Yani dediğim gibi mükemmel BB kremi bulana kadar BB kremin benim için ifade ettikleri bunlar.
Yoksa bu ürünü kullandığımda sivilcelenme yada her hangi bir negatif etkiyle karşılaşmadım.
Yine de BB kremi tercih edenler için uygun fiyatına göre oldukça başarılı olan bu BB kremi tercih etmemek için bir sebep göremiyorum.
Sizin bu BB krem ile ilgili tecrübeleriniz neler paylaşırsanız severim. Sevgiler hoşça kalın.
Devamını Oku »

Tangle Teezer

Merhaba
Bugün bloğumun konuğu büyük ses getiren ve benimde merak edip aldığım meşhur bir tarak olan Tangle Teezer.
Tangle Teezer Sephora mağazalarında ve online alışverişte www.kozmela.com sitesinde satılan bir tarak. Bir kaç değişik versiyonu olmakla beraber benim aldığım versiyonu en düşük fiyata sahip olanı ki ben sanırım 6-7 ay önce kadar 50 TL 'ye aldım.
İddiası zor taranan saçları daha kolay taraması. Tabi bir de normal fırçalara oranla saçlarda kırık oluşturmaması. Peki öyle mi görelim.
Öncelikte tarak tam avuç içine oturacak şekilde dizayn edilmiş. Tutması ve bu şekilde saçı taraması çok ergonomik. Tarak bir sıra uzun bir sıra kısa şekilde plastik çubuklardan oluşuyor.
Benim bir tarağa 50 TL vermemdeki neden sadece merak değil tabi ki. Irmak ile uzun ve sancılı geçen saç tarama seansları. O kadar fazla övülüyordu ki bu bol çekişmeli saç taramalarımıza son verir düşüncesiyle aldım.
Irmak büyük kızım 6 yaşında ve saçlarını sadece bir defa 3 parmak civarı kestirdim ki kırıklar gider saç toparlanır belki ince telli saçları hacim kazanır kalınlaşır ve taraması kolaylaşır diye. Yani şuan saçları belinde. Ama maalesef böyle olmadı.
Tarağı sadece kendimde deneseydim hiç objektif olmazdı çünkü benim saçlarım krem kullanmasam bile hatta şu baba tarakları olur ya onlarla bile taranıyor. Tangle Teezer ile taradığımda da sonuç değişmedi benim saçlarım yine 5 tarak darbesinde tarandı ki benim saçlarım da belimdedir Irmak'ınkiler gibi.
Ama Irmak da aynısı olmadı. Ve ben her yıkamada Irmak'ın saçlarını saç kremi ve maskelere boğsam da değişen pek bir şey olmadı. ve son taramamızda saydık ki 230 tarak darbesi ile saçını açabildik. Ama tabi Irmak'ın saçı her hangi bir fırça ile de bu sürede açılıyor. Yine de tarağa hakimiyet açısından elim hep buna gider oldu.
Benim gözlemlediğim tek fark saç kuru iken daha kolay taradığı. Ama bunun için 50 TL verilir mi? Artık karar size kalmış.
Bence bu ürün de benim için şişirilmiş ürünler arasında yer alıyor. Yani olmasaymış da olurmuş bizim için. Hatta yakında incelemesini yapacağım bir ürün var ki Irmak'ın saçını açan tek krem. Keşke buna 50 TL vereceğime o kreme 90TL verseymişim en azından belki zamanla saç düzene girerdi :(
Kendinize iyi bakın. Güzel sabahlara uyanmanız dileğiyle hoşça kalın.
Devamını Oku »

John Frieda Frizz-Easy Hair Serum Transform

Merhaba
İşte size iki gün önceki Gliss seruma açık ara fark atacak gerçek bir saç serumu.
Ben uzun yıllardır bu ürünü kullanıyorum. Banyodan sonra ıslak saçıma uyguluyorum ve saçımı tarıyorum.
Yapısı çok fazla yoğun. Bu nedenle önce avuç içimde ısıtıp dağıtıp öyle uyguluyorum ve saçımı kurutmadan ıslak saçla ve saçlarımı toplamadan yatıyorum. Sabah bukle  bukle ve asla elektriklenmemiş saçlarla uyanıyorum. Bu arada yanlış anlama olmasın ürünün bukle yapıcı bir etkisi yok Benim saçlarım zaten dalgalı olduğundan dalgalarım bozulmadan aksine belirginleşmiş bir şekilde uyanıyorum.
Dahası saçımı yağlandırmadığı gibi saçımda yağlı bir görüntüye de sebep olmuyor. Asla saçları bir jöle yada köpük gibi sertleştirmiyor.
Dediğim gibi daha önce 10 şişe bitirmişimdir. Normalde 3 çeşidi var hepsini denedim. Çok fark göremedim hepsi de bende aynı güzel etkiyi yarattı.
Bir de çok bereketli bir ürün. Benim saçlarım çok uzun olduğu halde bir pompa yetiyor. Öyle ki ben bunu alalı çok uzun zaman olmuş olmalı çünkü ambalajları değilmiş ama şişe aynı şişe üzerindeki yazıların boyutları falan değişmiş. Nette ve Gratis ile Watsons mağazalarında bu ürünü 25-35 TL arasında değişen fiyatlarla bulabilirsiniz. Hele bir de indirime girince tadından yenmez.
Özellikle söz dinlemeyen elektriklenen saçlara birebir.
Benim bu serum ve aslında kullandığım ama şuan elimde olmayan diğer iki çeşidiyle de olan aşkım artık malumunuz. Sizin bu markada önereceğiniz şampuan yada şekillendiriciler varsa yorumlarınızı bekliyorum. Hoşça kalın.
Devamını Oku »