Revlon Colorstay Concealer

Merhaba
Biliyorum ikide bir ara veriyorum ama bu defa çok güzel bir sebebim vardı. Ben hala oldum. Kardeşimin minicik tatlı mı tatlı bir kızı oldu :) Bir kaç gün hastane ev falan derken nihayet bloğa geri dönebildim.
Bugün bloğumda yine bir göz altı kapatıcısını inceleyeceğim. Neden göz altı kapatıcılarına bu kadar taktım bilmiyorum. Çünkü ben göz altı kapatıcısı sürme işini artık iyice oturttum ve bu sayede ne kullanırsam kullanayım göz altı çizgilerime dolmuyor.
Bu Revlon 'un kapatıcısı için de geçerli.
Öncelikle kapatıcı şeffaf plastik bir ambalaja sahip. Ürünü açtığınızda yine sünger uçlu bir aplikatör ile karşılaşıyorsunuz. Sünger uçlu aplikatörleri fırça uçlulara göre daha çok seviyorum.
Ürün 6.2 ml. Ben aldığımda Revlon %40 indirimdeydi ve bu kapatıcı 18 TL civarına gelmişti. Bence yine indirimde şans verilebilecek ama normal fiyatı yüksek bir ürün.
Uzun zaman oldu alalı ama yanlış hatırlamıyorsam 4 rengi vardı. Ben aslında göz altlarımda aydınlık durması açısından kendi rengimden 1 ton açık renk kapatıcıları tercih ediyorum. Ancak bu defa 03 numarası olan Light Medium rengini aldım. Çünkü Revlon standı resmen talan edilmişti ve sadece bu vardı. Malumunuz almayanı dövüyorlardı ve ben de almazsam kusur kalırdım :) Şaka bir yana ben zaten bloğu açtığımdan beri sürekli yeni şeyler alıp denemeye gayret gösteriyorum ki bir kişi bile faydalanabiliyorsa ne mutlu bana.

Kapatıcı orta kapatıcılıkta ve çok yoğun olmayan bir kıvamda. Göz altılarınızda aşırı derecede morluk problemi yoksa bir nebze morluklarınızı corrector \ renk düzenleyici olmadan da kullanabilirsiniz. Ancak çok morluk varsa morluklarınızı daha da gri gösterebilir. Orta yoğunlukta olan bu kapatıcı neredeyse her göz altı kapatıcısı gibi göz altlarını iyi nemlendirmediğiniz sürece maalesef göz altı çizgilerine dolma yapıyor. Bu göz altı çizgilerine dolma olayını yanlış anlayan blogger arkadaşlar var. göz altı çizgileri için illa ileriki yaşlarda olmanıza gerek yok. Hiç bir mimik yapmadığınızda 1 tane bile çizginiz de olmayabilir ama insanız ve gün içinde bir takım mimikler yapıyoruz. Bu sayede göz altı ve çevresinde mimiklere gülmeye sinirlenmeye bağlı yüzün aldığı şekilden dolayı bir takım çizgiler beliriyor ve kapatıcı iyi nemlendirilmemiş ve pudra ile sabitlenmemiş ise bu çizgilere doluyor.
Yine dediğim gibi eğer bu kapatıcı da iyi nemlendirilmiş ve pudra ile sabitlenmiş ise uzun saatler uçmadan akmadan ciltte tutunuyor.
Ben göz altlarımı ekstra kuruttuğuna dair bir bulguya rastlamadım. Gayet memnun kaldım. Ancak daha önce de belirttiğim gibi indirimdeki fiyatını hak eden ama gerçek fiyatını hak etmeyen bir ürün. Kötü olduğundan değil bu kapatıcıyı diğer uygun fiyatlı kapatıcılardan ayıran bir özellik olmadığı için.
Bir daha alır mıyım? Alınabilir ancak ben blog yazdığım için aynı ürünleri almamaya ve yeni şeyler denemeye gayret ediyorum. Zaten şuan elimde 12-13 tane kapatıcı var bu nedenle aynı kapatıcıyı gidip almam gibi bir şey şuan söz konusu değil. Bu arada Revlon ülkemizde sadece  +Watsons Türkiye  mağazalarında satılmaktadır.
Sizin en sevdiğiniz yada aman uzak dur dediğiniz kapatıcılar neler yorumlarınızı bekliyorum. Kendinize iyi bakın hoşça kalın.
Devamını Oku »

Cecile Long Kisses Kalıcı Mat Rujlar

Merhaba
Dün koyu renk sonbahar kış rujlarımdan bahsederken biraz bahsettiğim rujların bugün elimde olan 4 tanesini inceleyeceğim.
Öncelikle Cecile markasına ait böyle kalıcı rujlar olduğunu bilmiyordum. Tamamen tanınmış bilinmiş bir bloggerın instagram hesabı sayesinde haberdar oldum bu rujlardan. O zamandan beri her gittiğimde bakıyordum ama 25 TL civarı vermek istemediğimden her defasında vazgeçiyordum.
Ben kalıcı ve mat ruj kullanmayı daha çok sevdiğimden bu seriyi de merak ettim. Ama şuan yine kandırıldığımı düşünmeden edemiyorum. Öyle ki bu blogger hanım yağladı balladı. Aman öyle güzel böyle kalıcı Pastel'e bin basar şöyle böyle kalıcı ruj ..... E haliyle ben de bu tarz rujları kullanmayı sevince tamam dedim indirimsiz değil ama indirimde mutlaka alacağım. Öyle ki almadan önce tüm seriyi almanın planlarını bile yapar oldum.
Her gittiğimde elime koluma deniyorum falan. Önümüz kış diye de koyu renklere bakıyorum. Sonra bir gün Bursa'ya alışverişe gidince Mudanya yolundaki Boyacıoğlu Kozmetik Deposu'na da uğrayayım dedim. Bir baktım her rengin stokta olduğu Cecile standı. Ve rujlar 15 TL. Hemen 4 tane aldım. Hem de yine hiç denemeden. Kabul ediyorum denememek benim hatam dene dimi. Bu kadar övülen ne aldıysam fiyasko çıktı ve akıllanmadım hala :(
Ürünlerin ambalajına bakılırsa bence 15 TL bile etmez. Miktar olarak da her ne kadar yazmasa da üzerinde zaten az oldukları aşikar. Kapağı açtığınızda ürünü güzel sıyırıyor ve sünger aplikatörün ucuna yığınla ürün gelmiyor. Ancak anlamadığım bir rujun apikatörü küçükken diğerinin ki maşallah 2 cm neredeyse. Eski seri ve yeni seri mi çözemedim.
Aldıklarımın içinde en kalıcısı 26 numara. Öyle ki diğer renklerini ıslak mendille kolayca çıkardığım halde 26 numarasını kazığım halde çıkaramadım ve en sonunda çift fazlı yani yağlı makyaj temizleyici ve pamuk yardımıyla çıkarabildim. Haliyle yemek yerken falan da en kalıcısı 26 numara idi. Sürmede de problem yaşamadığım ve sevdiğim bir ruj oldu.
Şimdi 26 numarası bu kadar kalıcı ama diğer 3 rengi böyle değil yani ben Pastel'den bile daha kalıcılar diye bahsedilince çok heyecanlanmıştım ancak elimdeki diğer 3 renk ile Pastel rujlar aynılar. Yani diğer 3 renk için gönül rahatlığı ile Pastel ne ise Cecile de o diyebilirim. Duadağa peeling yapılmadığı ve yeteri kadar nemlendirilmediği takdirde gayet dudağı kurutuyorlar çizgilere  doluyorlar ve yemek yiyince çıkıyorlar. Ama haklarını yemeyeyim gerçekten sürer sürmez matlaşıyorlar ve yapıları incecik. Yani Rimmel London Provocalips rujlar gibi yoğun değiller. Bu nedenle de hızlı sabitleniyorlar.
Elimdeki diğer 03 ve 30 numarası da böyle. Yemek yemediğiniz sürece kalıcı ancak yemek yerseniz dudakların iç kısmında çıkmalar oluyor. Ama şunu da gönül rahatlığı ile söylemeliyim ki Pastel'in 09 numarasını mesela üst üste sürüp tazelemek mümkün değil çünkü bayağı soyulup pütür pütür dökülüyor. Bu nedenle Pastel'in 9 numarasında ruj tazelemek imkansız. Cecile rujlarda böyle bir şeyle karşılaşmadım. Yani soyularak dökülme yok. Ve tazeleyebilirsiniz. Dudağınıza çıkan yerlere yama yada rötuş yapabilirsiniz.
Ama 25 numarası için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim. Belki de beni bu kadar sinirlendiren sadece 25 numarası ve hıncımı tüm rujlardan çıkıyorum ama gerçekten rezil bir ruj. Oysa ben standa ilk gittiğimde gözüme ilk çarpan ve stokta olmadığından aklımda kalan tek rujdu kendisi. Bulunca da elime aldığım ilk rujdu.
Bir defa her koyu rujda olduğu gibi dudak kalemi kullanmadan sürmek imkansız. Olabilir çünkü bu koyu renk rujların genelinde böyle. Ancak ruju homojen sürmek imkansız. Bazı yerler koyu bazı yerler açık kalıyor. Üst üste sürünce de sünger aplikatör dudaktaki sürülmüş mevcut ruju da alıyor. Bir kurusun ikinci katta tam kapanır diyorum yine olmuyor.
Sadece bu ruju sürmek için 10 dakikadan fazla uğraştım ve en sonunda pes ettim. Ben ki sürülememiş ojeli tırnaklarını koyanlara kızardım ama görün diye koymak zorunda kaldım. Eğer elinizde bu rujdan varsa ve bu ruju sürmenin bir pratiği varsa ne olur yorumlarınızı yazın çünkü renk gerçekten güzel bir renk. Ve her şeye rağmen  çöpe atmak istemiyorum.
Benim Cecile kalıcı mat rujlarla imtihanım böyleydi. Resmen rujları her gördüğümde seni hem sevdim hem senden nefret ettiiimmm diye şarkı söyleyesim geliyor.
Sizin deneyimlerinizi yorumlarınızı bekliyorum kendinize iyi bakın hoşça kalın.
Devamını Oku »

Koyu Renkli Sonbahar Kış Rujlarım

Merhaba
Aslında bildiğiniz gibi benim için renklerin zamanı yok. Eğer canım istiyorsa kışın pembe de sürerim yazın bordo da ama benim gibi düşünmeyenlerin ve davranmayanların sayısı bir hayli fazla olduğundan ben de koyu renkli rujlarımı paylaşmaya karar verdim.
Bu rujlarımın içine kırmızı rujlarımı dahil etmedim. Çünkü eğer dahil etseydim bu yazı çok fazla uzun ayrıca sıkıcı olabilirdi. Bu nedenle kırmızı rujlarımla alakalı başka bir başlık altında yazı yazmayı daha uygun gördüm.
Tabi ki bende koyu renkli rujları sonbahar ve kış mevsimine daha çok yakıştıranlardanım ama dediğim gibi canım o an pembe sürmek istiyorsa yada ruh halim onu gerektiriyorsa kış mevsimi diye hiç kasmam sürerim.
Koyu renkli rujları sadece eyeliner kullandığım göz makyajları ile ve boğazlı kazaklarla çok daha fazla beğeniyorum.
İlk önce Mac rujlarımdan bahsetmem gerekirse kendisini her defasında almak isteyip bir türlü cesaret edemiyordum. Ancak son ELCA ALIŞVERİŞİMde daha fazla karşı koyamadım ve aldım. İlginç metalik bir rengi var. Yapısının hakkını veren tam bir frost ruj. İçinde varla yok arası mor ve altın yansımalar var. Biraz zor bir renk ama daha şimdiden yedeklemeyi düşünüyorum. Mac'in online alışveriş sitesinde 58 TL ben ikili setini aldım. Mac'te set fiyatı 110 TL ama ben Elca'dan 65 TL'ye aldım. İmkanınız varsa Elca'dan almanız daha mantıklı.
Bir diğer rujum neden aldığıma dair hiç bir fikrim olmayan ama aldığımdan beri severek kullandığım kahvemsi bordomsu bir renk olan Sin. Sin mat yapıda ve sürümü biraz zor. Zorluğu mat olmasında ve tabi koyu renk olmasından kaynaklı. Eğer dudaklarınıza düzenli peeling yapıp ölü deriden arındırmaz ve nemlendirmezseniz renk dudağınızda homojen durmayacak ve kabuk kabuk bir görüntü olacaktır. Ancak peeling ve nemlendirme yapıyorsanız ruj harika ve diğer mat Mac rujlar gibi oldukça kalıcı.
Bir yılbaşında Mac bir set çıkarmıştı ve Media rengine benzer bir renk vardı sette. Aslında onu alacaktım ancak seti dudak kalemi ve çantasıyla almak zorundaydım. yani tek başına ruju alamıyordum. Çalışan da bana Media renginin neredeyse bu rujla aynı olduğunu söyledi ve bana zorla aldırdı. Aslında zorla demeyeyim. Mağazada altına kullandığı dudak kalemi ve ışıkların etkisiyle renk mor alt tonlu soğuk bir renk gibi duruyordu. Ancak eve gelip kullandığımda bayağı kırmızı alt tonlu bir bordo olduğu gerçeği bir tokat gibi yüzümde şakladı. Yine de kullandıkça vazgeçilmezlerim arasında yerini aldı. Satin yapıda olduğu için sürümü mat kadar zor değil. Bir tık daha kremsi gibi ama buna rağmen görüntüsü mata çok yakın. Tabi koyu renk oluşu da sürmeyi zorlaştırıyor. Ben fotoğraflarda dudak kalemiyle uygulamadım çünkü 11 tane ruju sür sil biraz üşendim galiba :( Yine bu ruju da Mac Online siteden 58 TL ye alabilirsiniz. Bu ruj da oldukça kalıcı.
Wet'n Wild rujlardan devam edecek olursam kışın bu iki rengi kullanmak hoşuma gidiyor. Bunlardan biri Mac Diva ruja muadil gösterilen Cherry Bomb rengi. Zaten bu markanın bir çok ürünü Mac ürünlere muadil olarak gösteriliyor. Bu renkte koyu bir bordo. Koyu olduğundan ve rujun uç kısmının kesimimi desem bu nedenle ben sürmekte zorlanıyorum. Bu nedenle mutlaka dudak kalemi kullanmak gerek diye düşünüyorum. Bir sevmediğim özelliği de dandik ve her defasında rujun kapağına bulaşmasına sebep olan ambalajı. Ama 10 TL gibi bir fiyatı olduğunu düşünürsek fiyat performans açısından süper. Zaten neredeyse tüm seriyi almışım bu arada :)
Severek kullandığım ve kiremite çalan rengi ile aslında adıyla da müsemma Cinnamon Spice. Tarçın rengine ben pek benzetemesem de yine de çok seviyorum. Bu arada Wet'n Wild rujların bu ambalajlı serisi mat seri. Ve oldukça kalıcı rujlar.
Note markasının Mattemois serisinden Jolly rengi de mercanımsı kiremit rengi ile gönlümü fethedenlerden. Bu ruju aynı renkteki farlarla kullanmayı çok seviyorum. Kalıcı olan bu seri dudakları kurutmayan mat seri. Her zaman mat rujların dudakları daha da kuruttuğunu biliyoruz ama bu ruj çok kremsi. O yüzden ayrı bir seviyorum.
Pastel 'in kiss proof kalıcı rujlarına olan hayranlığımı beni instagramdan takip edenler bilir. Öyle ki bu serideki tüm renkler artık elimde mevcut ve hem de yedekleriyle. Hani olur da üretimden kalkar falan dimi :)
Kışın kullanmaktan hoşlandığım bir rengi de metalik mat olanlardan 05 numara. Soğuk bir renk. Rengini bir türlü tarif edemiyorum. Özür dilerim ama gördüğünüz renk işte. Biraz ışıkla ve ortamla alakalı renk alan bir yapıda. Bayılıyorum. Ve oldukça kalıcı zaten bu seri. Ayrıca 09 numarası gibi bir süre sonra ufalanıp çıkma yapmıyor. Ve üst üste uygulayabiliyorsunuz.
Bir diğer renkte seriye sonradan dahil olan 19 numarası. bir çok kişide morumsu bordo ve daha koyu dursa da benim dudaklarımda duruşu böyle. Soğuk mat gri hafif bir far ve eyeliner ile kullanmayı çok seviyorum.
The Balm markasının bu sene çıkan mat likit ruj koleksiyonundan adoring rengi. Yine bir çok kişide oldukça koyu bordo dursa da bende o kadar koyu bordo durmuyor hatta neredeyse koyu kiremit rengi diyebilirim. Bazı gördüğüm fotoğraflarda rengine inanamıyorum bu nedenle. Neden bende böyle durmuyor dediğimde olmuştur ama seviyorum. Kalıcılıkları da Pastelinki kadar diyelim.
Son aldığım ama kullanmaktan zevk almadığım Cecile rujlardan iki renk var. Detaylı yazısı yarın burada olacak ama yine de buraya koymak istedim. Haklarında çok fazla yorum yapmak istemiyorum. Hoş dudağımda özellikle 25 numaranın duruşunu görürseniz zaten az çok anlarsınız.

Gerçi 30 numarasında bu kadar sıkıntı yaşamadım ama 25 numarasını sürerken çok aşırı zorlandım. Asla homojen sürülmüyor. Bende 4 ruju var sadece 1 tanesini dudağımdan çift fazlı makyaj temizleyici ile çıkarmak zorunda kaldım. Ama 25 numarası büyük hayal kırıklığı. Neyse bu kadar ip ucu yeter. Bu ve diğer renkleri için yarını bekleyin :)
Benim severek ve sevmeyerek kullandığım koyu renk rujlarım böyle. Sizin favori koyu renk rujlarınız neler yorum olarak yazarsanız ben de incelemek isterim. Belki de alırım :)
Kendinize iyi bakın hoşça kalın.
Devamını Oku »

Yeni Bir Alışveriş Deneyimi Portakalrengi.com Ve İlk İzlenim

Merhaba
Bildiğiniz gibi artık içeriği kötü ve bol parfümlü haliyle cilde zararlı ürünler yerine içeriği daha temiz daha bitkisel yada aşırı kimyasala boğulmamış dermo kozmetik ürünlere yöneliyoruz. Sizi bilmem ama ben farkında olmadan elimdeki içeriği temiz olmayan ve dermo kozmetik olmayan ürünleri yavaş yavaş hayatımdan çıkarmaya başladım.
Çünkü bir yandan cildimizi temizleyeceğiz bakımını yapacağız yada makyajla daha iyi görüneceğiz diye çok iyi ama aslında içeriği çok kötü olan ürünler kullanıyoruz. Ama bu tarz ürünlerin artık cildi yorduğunu ve zamanla daha kötü etkiler bıraktığını düşünür oldum. Bir de hayvan testleri yapmayan vegan ürünler kullanabilsek keşke çok daha iyi olacak. Hem kendimiz hem doğa hem de hayvanlar için.
Bende böyle bir değişim ve bilinçlenme dönemine girmişken +Portakal Rengi sitesiyle tanıştım. Daha sonra ben alışveriş yapmadan onlar bana ulaştı ve bir mail aldım ve denemem için bana dermo kozmetik bir iki ürün yollayacaklarını ve deneyimleyip olumlu olumsuz yorumlarını bildirmemi rica ettiler. Zaten kardeşim için bir takım ürün arayışlarındaydım ve tanışmak için iyi bir fırsat deyip kabul ettim.
Aslında ürünleri deneyip öyle yazacaktım ama neden bir ilk izlenim yazısı olmasın ki dedim ve bir kaç gün dışarı çıkarken bu ürünleri kullandım.
ürün yok
Öncelikle Lierac Dioptic Eye Contour göz kreminden bahsetmek istiyorum. Ürünün ambalajı büyük olmasına rağmen içinden 5ml ürün çıkınca tester sandım ama siteye baktığımda ürünün 5ml olarak satıldığını gördüm. Tüm cilt tiplerinin kullanabileceği belirtilen bu göz kremi içeriğinde çeşitli vitaminler bulunduruyor ve anti aging ektisiyle daha aydınlık ve nemlenmiş göz altlarını vadediyor.

ürünün uygulanmış hali
Ben nasıl kullanılacağını çözemedim ama renkli bir ürün olması açısından gece kremi olarak kullanılmaz her halde deyip gündüz makyajımda göz altı kapatıcısı olarak kullandım. Sonra gerçi araştırınca sabah akşam günde 2 defa olmak üzere kullanılması gerektiğini okudum ama artık benim için çok geçti. Çünkü ben bayağı kapatıcı olarak kullandım. Benim göz altı morluğum pek yok. Bu nedenle onun için bir şey söylemem doğru olmaz ama gerçekten harika aydınlattığını söyleyebilirim. Ben üzerini pudra ile sabitledim. Ve saatler sonra hala aynı aydınlıktaydı göz altlarım ve çizgilere dolmamıştı. Doğru kullanımı bu mu bilmiyorum ama ben bu şekilde kullanınca güzel sonuç aldım ve sevdim. Hala akşam bu denli renkli bir ürünü nasıl kullanacağıma dair soru işaretlerim var ama ben yine de böyle kullanacağım sanırım.
ürünün uygulanmış ve pudra ile sabitlenmiş hali
Bir diğer ürün ise adını ilk defa duyduğum ama beni heyecanlandıran bir ürün olan Annagaspi Superblock Whitening Blemish Balm. Heyecanlanmamın sebebi leke giderici olması. Ben maalesef sivilcelerini sıkan biri olduğum için ürünün iyi geleceğini umut ediyorum. Tabi ilk kullanımda bir şey söylemem saçma olur ama ben ilk bileğimde denediğimde çok pembe dedim. Sonra yüzüme fondöten uygular gibi uyguladım ama ellerimle uyguladım.
Yine acaba açık ve pembe mi diye düşünürken rengi tam oturdu. Ve az bir miktara rağmen orta kapatıcılıktaki bir fondöten kadar cildimdeki kusurları kapattı. Ama asla fondöten varken ki görüntü yoktu cildimde. Hatta neredeyse fondöten yokmuş görüntüsünü sevdim diyebilirim.
Tabi bunlar ilk izlenimlerim. Kesinlikle ürünler bitince detaylı yazısını yazmayı düşünüyorum. Çünkü gerçekten vadettiklerini yerine getirirse almaya devam ederim. Neden bu ürünün cildimdeki öncesi sonrası fotoğrafını çekmemişim bilmiyorum ama makyaj sonrası bir fotoğraf çekeyim bari dedim. Ancak detaylı inlemesini yaparken kesinlikle öncesi ve sonrası fotoğraflarına yer vereceğim.
Beni en sevindiren şeylerden biri de Topicrem ve Dr Murad markalarının sitede olması. Topicrem  makyaj temizleme suyu bir etkinlikte verilmişti. Henüz denemedim ama çok seveni var. Bende artık Garnier almak istemediğimden eğer beğenirsem buradan almaya devam edeceğim.
Bir de kardeşim için ürün arayışındaydım ve Dr Murad'ın aşırı yağlı ciltler için olan bir setini arıyordum. Ama neredeyse tüm sitelerde kofresi stokta yoktu. Portalak Rengi'nde görünce çok sevindim. Çünkü kardeşimin sivilce tedavisi görmesi lazım ama doktor uzun ve ağır bir Süreç deyince vazgeçti. Bende memnun kalan bir arkadaşımın tavsiyesiyle arıyordum.
Benim deneyimim ve ilk izlenimlerim böyleydi. Sizde alışveriş yaptıysanız yada yaparsanız yorum ve deneyimlerinizi yorum olarak paylaşırsanız sevinirim. Kendinize iyi bakın hoşça kalın.
Devamını Oku »

Kuzenden Gelenler | Essence Yves Rocher Loreal Boulevard De Beaute Catrice Manhattan ....

Merhaba
İsviçre'den kuzen gelmiş bende bir bayram havası desem yalan söylemiş olmam herhalde. Duydum ki kuzen gelinimizin doğumu için Türkiye'ye geliyormuş hemen kullanmadığın ne varsa getiriyorsun dedim. Sağ olsun kırmadı ve bir sürü ürün getirdi.
İlk olarak şeffaf ambalajlı farlardan bahsetmem gerekirse hepsi Essence marka ve altlarında tester yazıyor. Evet hepsi tam boy ama tester yazıyor. Neden böyle dedim bizim orada bunları beş kuruşa falan alıyorsun tester deneyip beğenirsen tam boy ve ambalajlı alıyorsun dedi. Ama işin ilginç tarafı zaten ürünler tam boy. Yani mıknatıslı bir paletim olsa hemen içine dizecektim hepsini ama yok. Tabi ki alınacak :)
Öncelikle yuvarlak farlardan bahsetmem gerekirse pigmentasyonları şahane. Renkler zaten şahane. Ama en güzeli pembe olan. Çünkü bugün kendisini allık olarak kullanmayı denedim ve bayıldım. Yani bayağı da far yerine allık olarak da kullanılabilir.
Bunun dışında 4 lü kare farlarda renk grubunu barındırması açısından güzel. Yani mesela sadece bu renkleri kullanıyorsanız bunu alıp çıkarsınız. Ama tabi ülkemizde nerede o günler. Bazen ambalaja para verdiğimizi düşünüyorum. Neyse bu 4lü farların 3 tanesi toz formda ve sondaki en koyu renk olan ise krem formda. Yani hem krem far olarak hem far altına baz olarak hem de eyeliner olarak kullanılabilir. Tam siyah diyemem çünkü içinde minicik koyu mor yansımalar var. Ama  oldukça kremsi.
Beni sevindiren bir diğer ürün Catrice transparan pudra. Bununda üzerinde tester yazıyor ve 3 gram pudra var içinde. Hiç kullanmamış kuzen koruma bandını da ben açtım. İncelemesini yapmam açısından süper oldu. Hatta bugün kullandım. Bir süre daha kullanıp ayrıntılı yazacağım. Ama benim yine takıldığım neden bizde böyle bir uygulama yok. Düşünsenize 1 TL gibi bir fiyata alınmış tester ürün. İçinde 3 gr gibi hakkında olumlu olumsuz bir takım düşüncelerinizin oluşacağı kadar yeterli bir miktar var. Ve tam boyunu alıp almamak beğeninize kalmış. Ülkemizde göremeyeceğimiz hareketler :(
Bizim firmalar kuş kadar testerı bile verirken böbreğini verirmiş gibi davranıyorlar :(
Bir diğer marka ilk defa kullanacağım Manhattan markası. Ruju çok kremsi. Dudakları hiç kurutmuyor. Renkli balm gibi ama renk vermesi güzel.
Bir diğeri de Manhattan far. Güzel bir gri. Fara ilk dokunduğumda yumuşacık bir şeye dokunuyormuşum hissi verdi. Gözdeki performansını henüz bilmiyorum ama dilerseniz detaylı incelemesini yapabilirim. Belki almak isteyen ama aklında soru işaretleri olanlara bir tık yardımcı olur.
Yves Rocher markasından bir siyah sürme ve bir pigment vardı. Sürme çok sert geldi. Sürümü biraz zor ve uğraştırıcı. Hiç kremsi değil. Ülkemizde de var mı hiç bilmiyorum ama rengi simsiyah.
Pigmenti ise ilk önce glitter zannettim ama elimin üzerine sürdüğümde pigment far olduğunu gördü. Süper bir inci beyazı. Yine bu pigmentlar ülkemizde var mı bilmiyorum. Hiç görmedim. Sitesine de baktım orada da göremedim. Başka bir kozmetik mağazasında stant açmak yerine kendi mağazasını açan bir firmanın da neden tüm ürünlerini mağazasında bulundurmadığını da merak ettim şimdi.
Neyse. Bir sürü değişik renk ve markalarda ruj getirmiş. Bir kaç tanesinin markası silindiği için okuyamadım ama hepsini sevmeme rağmen sadece 2 tanesi bana uydu. Çünkü benim kuzenim sarışın. Öyle boya sarısı değil. Bayağı doğuştan sapsarı saçları ve bembeyaz bir cildi var. Bu nedenle rujları da kendi cilt rengine göre süper. Hatta renklerine bittim ama bende çok fazla durdular. Özellikle Loreal'in mat gloss tipi rujunun yapısına kremsiliğine matlığına bayıldım. Aynı bizim Note Mattemois Lipglosslar gibi. Ama rengi benim esmer cildimde çok patladı. Hiç olmadı. Keşke olaydı :)
Bir de Maybelline 14h rujlar ülkemizde de var ama ülkemizde satılanların üzerinde sadece lipstick yazarken bana gelenlerde megawatt yazıyor ve oldukça matlar. İncelemelerini özellikle yapmak istiyorum.
Bir de ilk defa duyduğum gördüğüm Boulevard De Beaute markasının 6'lı far paletini getirmiş. Buna dokunmamıştı bile. Üzerindeki ambalajı bile ben kaldırdım. Stiline ambalajına bayıldım. Aynı Benefit ve The Balm ambalajları gibi sevimli. Kapağın iç kısmında bir ayna var. Ve farların yanında çift taraflı bir aplikatör. Farların rengi oldukça yumuşak. Yapıları da kadifemsi. Renk vermeleri orta seviyede ama baz ile çok daha iyi sonuç verebilirler. Bunun detaylı incelemesini de bir göz makyajı ile yapmak istiyorum.
Kuzenime yeniden buradan da teşekkür ediyorum. Harika ürünlerin yanı sıra ilk defa deneyeceğim marka ve ürünlerin olması beni ayrıca sevindirdi.
Merak ettiklerini yorum kısmına yazabilirsiniz.  Bu arada İnstagram hesabım için sayfanın en altında bulunan slayta tıklamanız ve beni oradan takibe almanız beni çok mutlu eder. Kendinize iyi bakın. Hoşça kalın.
Devamını Oku »

Essence I Love Extreme Crazy Volume Rimel

Merhaba
Bir kaç günlük aradan sonra yeniden bloğumun başındayım. Halledilmesi gereken ufak tefek şeyleri de hallettikten sonra artık bloğumda daha içime sinen bir hal aldı. Yine de sizin beğenmediğiniz bir takın şeyler varsa yorumlarını bekliyorum.
Şimdi gelelim bana kullandığım ilk andan beri değişik şeyler hissetmeme neden olan rimele. Öncelikle ben rimeli sevgili +SeV OnU 'nun Youtube kanalında ve başka bazı Youtuberlarda sık sık görüyordum. Öyle ki sıklıkla bu rimeli kullanıyor ve sürekli övüyorlardı. Ben de daha fazla dayanamadım ve nasılsa 10-12 TL civarı bir rimel hem blogda da inceleme fırsatı bulurum dedim. Ve eve geldim denedim.
Bu aşamada rimelden bahsetmek istiyorum çünkü benim aldığım pembe ambalajlı olan. bir de bildiğim kadarıyla siyah ambalajlı olan var. Onu da arıyorum ve bulursam alacağım ki aralarında ne gibi bir fark görelim diye. Bir de mavi üzerine pembe yazılı olan var. Onunda adı bu rimelle aynı yani aynı isimle 3 farklı rimel var. En kısa zamanda onları da alıp bir karşılaştırma yazısı yazmak istiyorum.
Rimeli ilk açtığımda alıp denediğim ve memnun kalmadığım Sephora Rimel ile aynı fırçaya sahip olduğunu görünce çok üzüldüm. Çünkü aynı rimel düşüncesi oluştu. Bu rimelin fırçası da Sephora'nınki gibi fırçası uzun ama fırça üzerindeki minik plastik tarakçıklar kısaydı.
Bu arada sıklıkla dönüş aldığım bir konuya da değinmek isterim. Neden rimellerinin rengini yazmıyorsun diyorlar. Çünkü benim kullandığım tüm rimeller siyah. Bir gün renkli bir rimel kullanırsa tabi ki belirtirim.
Benefit Roller Rush - Rimmel London Scandaleyes - Loreal Million Lashes Excess
Gelelim ilk izlenimime. Rimeli ilk sürdüğümde ah Sevda dedim nesini beğeniyordun bu rimelin? Büyün kirpiklerim yapıştı ve bulaştı. Bende haliyle büyük hayal kırıklığı ile rimeli çekmeceye koydum.
Ama tabi ki ilk kullanımda tam notunu vermem hiç bir ürünün. Bu ilk izlenimdi. Bir kaç gün sonra yeniden denedim. Bu defa daha özenli sürdüm. Çünkü ilk sürdüğüm denemeydi. Özensiz davranmış olabilirdim. Ama bu defa full makyajlıydım ve makyajımın bozulmasına izin veremezdim çünkü her hangi bir bulaşma yada ilk defasında olduğu gibi yapış yapış durma gibi bir durum olursa telafi edecek zamanım yoktu. Yine de riske girdim ve bu defa daha sakin ve özenli bir şekilde fırçayı kirpik dibime oturtup sağ sol zigzag yaparak uca doğru taradım ve inanamadım.
Kirpiklerimi inanılmaz uzattı ve hacim verdi. Ancak hala biraz bir kaç kirpiğimi birbirine yapıştırıyordu.
Bunu da fırçasını tarama açısından çok beğendiğim Rimmel London Scandaleyes Rimel veya Benefit Roller Rush Rimel ile tarayarak hallediyorum. Hatta böylece daha uzun ve tek tek ayrılmış kirpiklere kavuşuyorum.
Gün boyunca bende akma bulaşma ufalanıp göz altlarına gökülme gibi bir problem olmadı. Kirpiklerim gün içerisinde kıvrıklığını yitirip düşmedi. Sabah erken saatlerde sürdüğüm rimel gece geç saatlere sabit durdu. Ama bu sabitlik kirpikleri sertleştirip kıtır kıtır yapan ve rahatsızlık veren cinsten değil. Hatta kirpiklerimi ellediğimde çok hafif rimel uygulanmış gibi yumuşak.
Daha bugün bile kirpikleriniz takma mı yada ipek kirpik mi diye sorular aldım. Özellikle yakın çekim ve rimelsiz Essence rimelli ve ve son kat taramak için kullandığım Roller Rush rimelli hallerini koydum.
Resim yazısı ekle
Hatta özellikle rimelsiz halini de koydum ki öyle aman aman kirpiklerimin olmadığını görün. Benim tek sırrım diyeyim tüm makyajıma uğraştığım kadar hatta daha fazla kirpiklerle uğraşıyorum. Ama şunu da belirteyim asla iki kat sürmüyorum. Şöyle tabi üst üste rimel sürüyorum ama ilk kat rimeli sürüp bir dakika bekleyip ikinci katı sürmüyorum. 5 dakika boyunca mesela sıkılmadan sürekli tarıyorum kirpiklerimi. Böyle anlatmak biraz zor ama video çekmeye başladığımda bununla ilgili özellikle bir video hazırlamak istiyorum.
Kısa bir not kaşlarımın kusuruna bakmayın. Bu aralar döküldükleri için bir süre aldırmamaya karar verdim ki boşluklar dolsun hem de biraz kendine gelsin kaşlar. Bu nedenle affınıza sığınıyorum.
Ben rimeli Gratis mağazasından aldım ancak büyük Migros ve Rossmann mağazalarında Essence standını bulabilirsiniz. Kendinize iyi bakın hoşça kalın.






Devamını Oku »

Catrice Prime And Fine Eyeshadow Primer

Merhaba
Bugün bloğumda bir far bazını konuk edeceğim.
Öncelikle bilmeyenler için far bazı nedir ne için kullanılır biraz bundan bahsetmek istiyorum. Far bazı göz kapağımıza uyguladığımız farın gün içinde göz kapağının katlanma bölgesinde birikmesini önlemek farın rengini daha belirgin hale getirmek ve yine farın kalıcılığını arttırmak için kullanılır.
Özellikle renk vermesi düşük farların rengini daha iyi verebilmesi için de kullanılır.
Peki ne oluyor da far göz kapağımızdan uçuyor yada çizgilere dolup formu bozuluyor? Cildimiz gibi göz kapaklarımızda maalesef yağlı olabiliyor. Hatta cildiniz kuru olduğu halde göz kapaklarınız yağlanabiliyor. Bu durumda da bazla sabitlenmemiş göz makyajı akıyor uçuyor yada çizgilere doluyor.
Far bazları sıvı yada krem formda olabildiği gibi şeffaf renkli ışıltılı yada mat da olabilir. Bazıları da makyajı sabitlemenin yanı sıra göz kapaklarındaki damarlı görüntüyü de sıfıra indirecek kadar yoğun olabiliyor.
Nasıl kullanıldığına gelince. Far bazını göz kapağınıza sürüp tercihen parmağınızla dağıtıp üzerini krem rengi mat bir farla yada pudra ile fırça yardımıyla sabitliyoruz. Ve üzerine makyajımızı yapıyoruz. Ama siz sadece göz kapaklarımdaki damarlı görünüm kapansın derseniz bu aşamada makyaj yapmayı bırakabilir yada sadece rimel bile sürebilirsiniz.
Gelelim bu ürüne. Ürün 5ml lik hoş bir ambalajda. Evet hoş ambalajı var ama tercihen şeffaf ambalajları seviyorum çünkü içinde ne kadar ürün kalmış görebiliyorum.
Benim en sevdiğim sünger aplikatörlü uca sahip. Sıkmalı olanları sevemiyorum çünkü yine içinde ne kadar kaldığı belli olmuyor hem de tam bitmiyor. Kesiyorsun kalanları bir şeye aktarıyorsun falan. Gerçi bu ambalajda da tam bitiremiyorsun ama ben bayağı sıyırıyorum :)
Ürün The Balm put a lid on it ile aynı kıvamda ve şeffaflıkta. Minicik dokundurmak bile göz kapağına yetiyor. Bu nedenle 5ml az gibi görünse de uzun zaman gidiyor.
Ancak ürünün bence performansı çok kötü. Ne zaman kullandıysam far bir kaç saat sonra hiç baz kullanmamışım gibi çizgilerime doldu ve resmen far uçtu.
Pudra ile sabitlediğimde de far ile sabitlediğimde de maalesef sonuç değişmedi. Her iki türlü de randıman alamadım.
Catrice mağazası ülkemizde sadece Rossmann mağazalarında satılıyor. Bende oradan 12-13 TL gibi bir fiyata almıştım.
Bir daha alacağım bir ürün değil maalesef. Sizin Catrice markasında sevdiğiniz yada hayal kırıklığı yaratan ürünleriniz neler? Yorum olarak bekliyorum. Kendinize iyi bakın hoşça kalın.
Devamını Oku »