ruj etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ruj etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Pratik Bilgiler #1

Merhaba
Bugün sizlerle hayatımızı kolaylaştıracak bir kaç minik tüyodan bahsetmek istiyorum :)
Aslında çok basit çözümü olan olayları hepimiz zaman zaman dağ gibi büyütmüyor muyuz? Yada çok güzel ve değişik şekilde değerlendirebileceğimiz şeyleri çöpe atmıyor muyuz? O zaman bende bundan sonra zaman zaman hayatı kolaylaştıracak minik ipuçları paylaşacağım.
1- Eğer çok ayakta kaldıysanız yada sık sık ayaklarınız şişiyorsa onları sıcak suda bekletmek yerine kolonya ile biraz ovalayıp masaj yaparsanız şişliklerin indiğini göreceksiniz.
2- Aldığımız cam yada plastik ürünlerdeki etiketlerden kurtulmak için etiketin üzerine biraz margarin sürün ve 10-15 dakika bekleyin. Etiketin üzerini bir bez ile ovalarsanız  kolayca çıktığını göreceksiniz
3- Halınızda çıkmak bilmeyen bir leke mi var? Bir de bulaşık makinası parlatıcısıyla silmeyi deneyin. Çikolata lekesini bile hiç iz kalmadan çıkardığına bizzat şahidim.
4- Havaların eksi değerlerde olduğu zamanlarda arabanıza yakıt alırsanız %8 daha fazla akaryakıt almış olursunuz.
5- Kıyafetinizde motor yağı lekesi mi var? Asprin (aspirin değil!!) dökülmüş bir bezle iyice silin ve ardından çamaşır makinasında yıkayın. Test ettim onayladım. Hem de masmavi bir cekette renginde bir ton bile değişim yada solma olmadı.
6- Limon suyunu saç derinize ovalayarak uygulayın. 15-20 dakika beklettikten sonra durulayın.  Kepeklere hoşça kal deyin.
7- Ekmek kızarta makinanızda sabahları minik pizzalar yapmaya ne dersiniz? Makine yan yatırın ve ekmek dilimlerini kaşar sucuk veya sevdiğin bir yiyecekle donatıp çalıştırın makinayı.
8- Dudak yada göz kaleminizin sert olduğunu ve renk vermediğini düşünüyorsanız ucunu bir süre ateşe tutun. Mucize gibi.
9- Biten rujlarınızın içinde yine de bir miktar ruj kalır bu rujları metal bir kapta eritip boş ruj ambalajınızın içine döküp dondurarak değişik renkte bir süre daha kullanabileceğiniz ruj elde etmeniz mümkün.
10- Ruju denemeden aldınız ve rengini beğenmediniz. Yine aynı yöntemle beğenmediğiniz rujları eriterek yeni renkler elde etmeniz mümkün.
11- Bronz cildinizle fondöten aldınız ama kışın koyu mu geldi biraz yüz nemlendiricinizden katabilir ve rengini açabilirsiniz ama dikkat kapatıcılığı hafifleyecektir. Bir nevi BB krem yapmış oluyorsunuz aslında :)
12- Pigmentasyonunu beğenmediğiniz farları çöpe atmak yerine toz haline getirip şeffaf ojenize katarak yepyeni bir oje elde edebilirsiniz.
Benden şimdilik bu kadar. Sizlerin de tüyolarını yorum kısmında bekliyorum. Yeni tüyolarda görüşmek üzere hoşça kalın :)
Devamını Oku »

Favori 5 Rujum

Merhaba
Bildiğiniz gibi geçtiğimiz günlerde İzmit'te birbirinden güzel blogger arkadaşlarımızla buluştuk ve harika vakit geçirdik. Bu kendi kadar yüreği de güzel insanlardan +Birgün Belen 1acemiden beni bloğunda 5 favori rujum ile ilgili konuk yazar olarak davet etti. Öncelikle çok teşekkür ediyorum.
Benim favori rujlarım aslında özellikle bu aralar onların renklerinden çok performanslarıyla şekillenmeye başladı. Şöyle ki önceleri aa rengi süper deyip aldığım rujların yerini şuan aa performansı süper cümlesi aldı.
Çünkü eğer benim gibi sabahın köründe evden çıkıp akşam saatlerinde eve geliyorsanız ve özellikle koyu renk rujları dışarıda sık sık tazelemek her geçen gün daha da zor geliyorsa eliniz kalıcı rujlara gidiyor.
Bende son zamanlarda bir çok firmanın hem de oldukça fazla renk seçeneğiyle piyasaya sunduğu kalıcı rujlara kayıtsız kalamadım.
Öncelikle Pastel Day Long Lipcolor Kissproof rujların bende neredeyse hepsi hem de yedekli olarak mevcut. Ama benim ilk göz ağrım 09 numara. İlk sürüldüğünde ıslak ama bir kaç saniye sonra tam mat kadife görüntüsünde harika bir kırmızı. Ayrıca ilk katta tam opak yani ikinci katı geçmeye gerek bile yok. Yalnız dikkat! Oldukça mat olan bu ruj dudakları kurutmaya oldukça meyilli. Bu yüzden ruju uygulamadan önce dudakları bir süre iyice nemlendirmek şart. Bir de dudak kalemi ile uygulanırsa daha net ve temiz bir görüntü elde ediliyor bilginize :) Ayrıca fiyatları 20 TL civarı.
İkinci favorim Rimmel London markasının yeni çıkarmış olduğu ve 16 saat kalıcılık vaat eden çift taraflı likit ruju Provocalips. Aslında çok mat olmayan bu rujlar sanırım kalıcı olduğundan dolayı ruj tarafı sürüldüğünde acayip kuru ve yapış yapış bir hiç bırakıyor. Ancak diğer şeffaf sabitleyici tarafı sürüldüğünde bu his ortadan kalkıyor ve bir şey yiyip içseniz bile asla çıkmayan bir ruja dönüşüyor. Öyle ki günün sonunda ancak çift fazlı yani yağlı makyaj temizleyicilerle ancak çıkarıyorum. Bu rujda da uygulamadan önce dudakları nemlendirmek şart :) Bende en açık pembe ve nüde rengi hariç diğer tüm renkleri mevcut ama favorim 230 Kiss Fatal rengi. Fiyatı da 20 TL civarı.
Bir diğer favorim Nyx Soft Matte Lip Cream rujlar. Ama en sevdiğim renk Addis Ababa rengi. Tam bir çingene pembesi ama mat yapıda. Ayrıca bu serideki rujlarda oldukça kalıcı. En güzeli de Pastel
ve Rimmel London gibi dudakları kurutmuyorlar. Adı üstende mat ama krem gibi :) Ben Rossmann'dan 17 TL gibi bir fiyata almıştım en son :)
Diğerleri kadar kalıcı olmayan ama normal rujlar gibi de su içinde çıkmayan bir diğer favorim Mac rujları. Ama benim en sevdiğim ve kış mevsiminde kullanmaktan zevk aldığım renk Media rengi. Mor mu desem bordo mu bilemiyorum hatta vişne çürüğü bile olabilir. Bu renge bayılıyorum. Sürümü rahat dudakları kurutmuyor daha ne olsun :) Fiyatı biraz tuzlu diğerlerine göre ama rujları şeker gibi :) 55 TL.
Son favori markam Wet'n Wild ve tabi ki siyah şeffaf ambalajı sahip olanları. Evet ambalajları dandik. Ama performansları 10 TL civarındaki bir ruj için oldukça güzel. Seride yanılmıyorsam 12 renk ruj var. Bende bunların 10 tanesi mevcut. Benim favorim Mac Velvet Teddy rengine de muadil olan Bare It All rengi. Sürümü harika. Altına nemlendirici uygulandığında asla dudakları kurutmuyor. Ayrıca bir çok rengi Mac rujlara muadil olarak gösteriliyor. Üstelik fiyatları Mac rujların beşte biri.
Benim sıklıkla kullandığım marka ve favori rujlarım böyle.
Yeniden bu güzel daveti için Birgün'e çok teşekkür ediyorum. Sevgiyle kalın. Hoşça kalın.
Devamını Oku »

ELCA Ve Alışveriş Maceram

Merhaba
Bugün bloğumda uzun zaman gitmek için can attığım ELCA'yı anlatacağım.
Acaba taşındı mı? Neredeydi bu ELCA? Maslak'taydı ama Ümraniye'ye mi taşındı ki? Aldığım ürünlerin üzerinde Ümraniye'de bir adres yazıyor....... ELCA Maslak Sun Plaza'da ayrıca artık bir tane de Orjin Plaza'da dükkan açmışlar. Ben Sun Plaza'ya gittim ama ikinci hedefim Orjin Plaza :)
Bu arada ELCA bilmeyen için şöyle söyleyeyim Estee Lauder Companies'in kısaltması. Bu dükkanda Estee Lauder 'ın distribütörlüğünde ülkemize gelen ve satılan ürünler yer alıyor.ç Peki neden uygun. Çünkü bu mağazada fazla gelen testerlar son kullanma tarihi yaklaşmış ürünler ve koleksiyondan arta kalan ürünler satılıyor.
Ben de şubat tatilini fırsat bilerek gitmeye karar verdim. Malum Elca sadece hafta içi ve saat 5'e kadar açık.
fotoğrafın üzerine tıklayarak daha detaylı görebilirsiniz
Daha önce hiç gitmedim ya navigasyonu kullanalım dedik. Tabi Türkiye'de hangi şey normal ki navigasyon doğru olsun :( Dolan dolan abuk sabuk yollara girdik. Zaten bir yolu şaşırıp yanlış girdin mi İstanbul'da yandın.
Neyse uzun uğraşlar ve iki farklı navigasyon sayesinde nihayet bulabildik. Ki zaten aslında çok basit ve aslında zaten bildiğimiz bir yerdeymiş bu ELCA.
Giderken çok büyük umutlarla gitmedim çünkü daha önceki araştırmalarımda zaten küçük bir dükkan olduğunu biliyordum.
Ama yine de çok fazla hayal kırıklığına uğradım. Neredeyse hiç bir şey yoktu. Üç tane boyumdan kısa üç raflı stant yapmışlar. Bir stantta Clinique markası ve Estee Lauder birinde Bobbi Brown birinde de Mac ürünleri vardı. Bunun dışında bir duvarın birinde Bobbi Brown bakım malzemeleri ve mumlar ,  bir duvarda Clinique bakım ürünleri , bir tarafta da parfümler vardı. Parfümlerin fiyatları 49-159 TL arasında değişiyordu.
Cilt bakım ürünlerine ve mumlara hiç bakmadım.
Bobbi Brown standında corrector vardı ama sadece iki rengi mevcuttu. Benim kullandığım renk olmadığından almadım.
Clinique standında bir kaç Chubby Stick bir kaç makyaj fırçası ve bolca fondöten vardı. Açıkçası fiyatları dışarıdaki fiyatlarına çok yakındı. Bu stanttan da bir şey almadım.
Estee Lauder standında da pek bir şey yoktu. Bir kaç fondöten bir tane bronzer ruj falan vardı. Double Wear fondöten olsaydı hiç kaçırmazdım ama yoktu. Bu stanttan da bir şey almadım.
Mac standı ise tam bir felaketti. Tester yok denecek kadar az olduğundan millet açıp açıp bakmış. Bende maalesef renkleri görebilmek için ruj paletlerini açtım ama iyi ki de açmışım. Çünkü insanlar rujun rengine bakmakla kalmamış bazılarını denemiş :( 50 tane ruj vardı ama sadece3 renk vardı hatta benim aldığım rujdan sadece üç tane vardı. Geri kalan rujlar hep aynıydı. Far olarak iki renk far vardı. Tercih etmedim. Yine belki 50 tane oje vardı ama sadece iki renk. Biri sarı biri mercan rengiydi. İki renk pudra vardı. Biri benim aldığım tam bahar-yaz ayları için olan pembe renk ve bir de neredeyse beyaza yakın bir pudra pembesi.
Bir de önceki sene yılbaşı koleksiyonunda çıkan setlerden bolca vardı. Bir kaç tane de fırça vardı ama hepsi tek fiyat 55 TL idi pahalı geldi almadım.
Benim aldığım ruj ve allık bir birleriyle çok örtüştü. İkisini de severek kullanmaya başladım bile. Yazı bekleyemedim ne yapayım bu karanlık ve soğuk kış günlerinde renk arıyor hep gözlerim :)
Gelelim nasıl ödeme yaptığınıza. Kasaya geldiğinizde kaydınızın olup olmadığını soruyorlar. Benim yoktu. Yok dedim haliyle. Hemen bir kart çıkardılar. Kredi kartına benziyor. Üzerinde size özel bir numara bulunduğundan fotoğrafını paylaşmayı doğru bulmadım.
Neyse benim aldıklarım aynen faturadaki gibi. İki allık aldım çünkü birini arkadaşım Hediye'ye vermek için. Buna rağmen iki allık ve bir ruju 70 TL ye aldım. Mac rujların 55TL 'ye satıldığını düşününce bence harika bir alışveriş oldu.
Bire daha gider miyim? Evet giderim çünkü sürekli yeni ürünler geliyormuş ve çok fazla alışveriş yapıldığından ürün kalmıyormuş. Zaten ben gittiğimde de çok kalabalıktı. Bir lavaboya gireyim kalabalık azalsın dedim. Bir de plazanın tuvaletinde kilitli kaldım. E tabi saat 4 oldu ben kilitli yerden çıkana kadar. Beşte de kapandığı için kimse kalmamıştı dükkanda.
Ben dükkanda gezerken acaba fotoğraf çeksem mi çekmesem mi diye düşünürken biri çaktırmadan fotoğraf çekmeye çalışıyordu ki mağaza görevlisi fotoğraf çekmek yasak lütfen deyinde fotoğrafta çekemedim.
Benim ELCA alışveriş maceram böyleydi. Sanırım iki saat navigasyon mağduru olunca eşimi daha fazla sinirlendirmemek için ben de biraz gerildim ve çok alışveriş yapamadım ve pek inceleyemedim ama ikinci defa gidersem eğer hiç affetmeyeceğim ve altını üstüne getireceğim ELCA'nın.
Sizin bu markalarda önerebileceğiniz ve mutlaka almalısın diyebileceğiniz ürünler neler? Paylaşırsanız sevinirim. Kendinize iyi bakın Hoşça kalın.
Devamını Oku »

Bitenler Ve Çöpe Gidenler #2

Merhaba
3 ay önce bitenler ve çöpe gidenlerle ilgili yazımdan sonra çok fazla kozmetik ürün bitirmemiş olsam da çöpe gidenler bir hayli fazla.
Hemen başlamam gerekirse Schwarzkopf Gliss şampuan maske ve kreminden bahsetmek isterim. Aslında ben seneler önce Carrefour'da satılan Gliss markasının 3'lü bir seti vardı. İçinde şampuan krem ve durulanmayan saç maskesi vardı. Ve sadece 2-3 kullanımlık olmalarına rağmen 30 TL gibi bir fiyatları vardı. Haftada bir kullanılıyordu ve buna rağmen saçlarımı inanılmaz toparlıyordu. Bu seti bulamamaya başlayınca internetten araştırdım ve bir sitede bulup 3 kutu sipariş ettim.
 Gele gele bu set geldi. Bunun yanı sıra aşağıdaki fotolarda olan durulanmayan bakım kremi ve hala kullandığım ama bir işe yaramayan sözde bakım yapan köpüğünü yollamışlardı. Sinir oldum ve geri yollamak istedim ama öyle yağladı balladı ki kadın dedim geri almayacak bunları bu kadın kullanayım bari. Sıradan bir şampuan krem maske ve ıvır zıvır işte. Yıkarken verdiği his ve kokusu harika ama o kadar. Saçlarım kuruduktan sonra hoş geldin pişmaniye saçlar :( Bitirdim tabiki komple seti aksatmadan kullandım hatta ama saçıma hiç bir katkısı olmayan bir setti işte. Bir daha alınmayacak kesin net.
Hazır Gliss'in durulanmayan bakım kreminden bahsetmişken bunun da sadece kokusu güzeldi o kadar. Ama yine Schwarzkopf markasına ait Bonacure Repair Rescue öyle miydi?
Ben Bonacure seti Saçhane adlı internet sitesinden set halinde şampuanı kremi ve durulanmayan bakım kremi şeklinde almıştım. Çok net söylüyorum hayatım boyunca kullandığım ve verdiğim parayı kuruşu kuruşuna hak eden bir setti. 94 TL vermiştim. Şampuan ve krem önce bittiği için ve ben o zaman blog açmadığım için atmıştım ama bu fıs fıs daha yeni bitti. Elimdeki stoklar bitince kesinlikle bu sete geri döneceğim ama elimdekilerin bitmesini beklemeyebilirim. Elimdeki şampuanları misafir banyosuna koymayı ve bu setin bu defa tamamını serumları falan da dahil almak istiyorum. İlk kullanımda bile saçlarımın buklelerinin pişmaniye gibi durmadığını görmek paha biçilemez.
Glosslara gelecek olursak içinde Flormar Golden Rose Avon Bourjois ve bir sürü markaya ait glosslar var. artık yağları çıkmış yapış yapış olmuşlar. Bu yüzden hepsi çöpe. Zaten Avon asla kullanmıyorum çünkü sevmiyorum ürünlerini. Diğerlerini de bir daha almam ama gloss paleti güzeldi. Çok eski bir palet olduğundan hala var mı bilemiyorum.
Lash kirpikleri çok severek kullanıyorum. Defalarca takıp çıkarıyorum. Formları çok güzel olduğundan ve kirpiklerimle güzel bütünleştiklerinden ben rimel uygulamadan kullanıyorum ve bu yüzden defalarca kullanabiliyorum. Eklips sünger iyi hoş ama daha çok sevdiğim süngerler var. Yine alır mıyım? Diğerlerinden bulamaz ve sıkışırsam alırım. Zaten 3. yü açtım kullanıyorum şuan. Diğer süngerleri yesfor.com internet sitesinden almıştım ama değil 10 dakika 10 saat suya tutsam ne şişiyorlar ne yumuşuyorlar. Kazık gibiler ve bu yüzden kullanmak imkansız. Onlar da çöpe maalesef.
Pamuklara gelecek olursak yok kardeşim Benri pahalı falan ama on numara pamuk. Hele en son Watsons disk pamukları kullandım bitti ama paketini atmışım her halde bulamadım. Ya ne berbat pamuktu onlar. Bir defa dikişsiz ve hemen parçalanıyor. 5 tane pamuğu üst üste koysam bile makyaj temizleyiciyi döktüm mü kağıt gibi kalıyor.  Üçer beşer kullandım da bitti sonunda. Daha önce de almış pişman olmuştum pamuksuz kalınca aldım yine ama tövbe bir daha asla almam. Tabi diğerlerini de almam Benri den şaşmam artık. Makyaj temizleme mendiline gelecek olursak acil durumlar için süperdi ve hiç kurumadılar. Tekrar indirimde falan denk gelirse alırım sanırım.
Watsons'ın pamuklarından ne kadar nefret ediyorsam bu pompalı dev duş jellerine o kadar bayılıyorum. Her çeşidini kullanıyoruz ailecek. Bir defa pratik mis gibi kokuyorlar ve uygunlar. Ben duş jeline çok para verme taraftarı değilim. Hele yazın günde 2 defa duş aldığımızı düşünürsek havuza gir çık yıkan yüksek fiyatlı duş jelleri cebe zarar. Biz çok memnunuz. Bazen 2 al 1 öde aluyor bazen de indirime giriyor ama en son 8.90 TL gibi bir fiyatı vardı galiba. Her zaman alırım. Hatta şuan stokta 6 tane daha var. Diğer duş jeli ise bir alışverişimde hediye edildi. Kokusu güzeldi ama yapısı bir garipti pelte gibi. Bende çocuklar için banyo köpüğü olarak kullandım. Bir daha almam.
Ağız bakımında sürekli aynı macunu ve çalkalama suyunu kullanmıyoruz ama genelde Listerin ve Sensodyne alırız. İkisinden de çok memnunuz denk geldikçe de alıyoruz.
Makyaj temizleyicilerde artık biliyorsunuz ki günlük makyajda Garnier waterproof ve ağır gece makyajlarında Sephora vazgeçilmezim. Çoktan yedeklendiler. Ama Neutrogina'yı hiç beğenmedim. Zaten makyaj temizleme jeli bir defa pratik değil. Ben zaten makyajımı silince yüzümü jelimle ve Clarisonic ile yıkıyorum. Gereksizdi ve gözlerimi aşırı yakıyordu. Bir daha almam.
Watsons saç maskelerinden bu biten 2. sütlü. Başka çeşitlerini de deniyoruz. Elimde 3 tane daha var biri sütlü biri arpalı ve biri arganlı. Kızımın çok zor taranan saçları için ideal ve bittikçe alıyoruz :)
Head&Shoulders eşim kullanıyor ama memnun değil. Tabi ki ufak boyunu kullanıp memnun değil demiyorum. Bu şampuanın tam boyundan 10 tane kullanmıştır ama işe yaramıyor. Çünkü piyasadaki kepek şampuanlarının neredeyse %99'u yağlı kepekli saçlar için ama eşimin saçları kuru kepekli hatta sanırım kepek değil de deri problemi var. Bir türlü doğru şampuanı bulamadık. Tavsiyelere açığız.
Dove Yoğun Onarıcı Gece Bakım Kremini kaç şişe kullandım bilmiyorum. Çok bir fark göremedim. Bir daha alınmayacak.
Burberry Brit vazgeçilmez parfümüm. Bu boyu bir setten Brit Men ile beraber almıştık. Ben bu parfümden 6-7 şişe büyük boy bitirmişimdir. Bu sonuncuydu bitti. Yedeği de yok. Bir daha denk gelirsem mutlaka alırım. Özlemişim. Lacoste parfüm eşime hediye gelmişti. Güzeldi ama ben  eşimin Burberry Brit'ten başka parfüm kullanmasını istemiyorum :) yani bir daha alınmayacak.
Rexona'nın 1 TL ye aldığım bu ufak boyu hakkında bilgi sahibi olmam için iyi oldu çünkü çok beyaz iz bırakıyor ve büyük boyunu bu sebeple almayacağım. Ağda bantları da bir kullanımdan sonra ikince çok zor yapışıyor. Bir daha bu markanınkini tercih etmem.
Ailecek ıslak mendilleri yediğimizi düşünüyorum. Salonda banyoda mutfakta arabada çantada her yerdeler.  Ama şöyle söyleyeyim soldakileri her zaman alırım. Soldaki Benri favorim. Gayet ıslaklar ve boyutları güzel. Diğerlerini Metro Gross marketten almıştım onlarda uygun fiyatlarına rağmen çok iyiydiler. Ama sağdakilerden memnun kalmadım. Sarı olan Benriler hem daha kuruydular hem de boyutları küçüktü. Diğer Benri'ye göre biraz daha fazla mendil vardı içinde ama zaten fiyatı da diğerine göre yüksekti. Küçük Mor Benri ise hayatımın ıslak mendili. İndirim zamanında 1 TL ye alacağınız bu mendiller hem yeterince ıslak hem mis gibi kokuyor hem de içinde 25 tane mendil var. Benim gibi iki çocuğunuz varsa hele içinde 10 tane olan mendiller hemen bitiyor ama bu daha uzun süre gidiyor.
Çünkü dediğim gibi büyük ve kalın. Kağıt gibi değil ve 25 tane var. Stoğumda daha bir sürü mendil var ama yine de denk gelince stok yapacağım. Pembe beyaz olansa eşim almış 4 tane ucuz diye. Bana kalsa zaten kapaksız ıslak mendil almam. Çünkü zamanla yapışkanı ıslandığından tutmuyor ve mendiller kuruyor. Ama bu mendik içinden mendil alırken ambalajı yırtıldı. Dahası bir tane mendil çekiyorsun 5-6 tane bir den geliyor çünkü mendillerin kenarları birbirinden ayrılmıyor. Bu yüzden ben yoluma soldaki mendillerle devam edeceğim.
Benim bitenlerim böyleydi. Çok uzun bir yazı oldu okuyabildiyseniz çok teşekkür ederim ama sanırım bir dahaki bitenleri yazı olarak değil de video olarak paylaşacağım :) Dediğim gibi çok kozmetik bitiremedim ama dibini gördüğüm pudra far falan var. Bir dahaki sefere daha çok kozmetik ağırlıklı olur umarım.
Kendinize iyi bakın. Hoşça kalın.
Devamını Oku »

Mac Sin Lipstick

Merhaba
Bugün yılbaşı alışverişimde almış olduğum 4. Mac rujumdan bahsedeceğim.
Aslında nette gördüğüm bir fotoğraf üzerine bu ruju almak can atıyordum. Ne yalan söyleyeyim tabi ki gördüğüm fotoğraftaki etkiyi ben kendi ince dudaklarımda göremedim. Ama benim gönlümü fethetti. Nasıl mı?
Dün tam gezmeye gideceğiz. gezi iptal oldu. Ben full makyajla kala kaldım. Otur otur canım sıkılınca bir de üzerine karnım acıkınca gittim mutfağa kendime kocaman bir ekmek arası hazırladım. Sonrada oturdum afiyetle mideye indirdim. Ellerimi yıkamaya lavaboya gittiğimde aynada rujumun hala ilk sürdüğüm gibi durduğunu görünce şok oldum. Elimde 3 tane daha Mac ruj vardı ve evet onlarda normal rujlardan  bir tık daha kalıcılardı ama koyu bir rujun ısıra ısıra yediğim kocaman ekmeğe rağmen hala dudaklarımda olması beni çok şaşırttı.
Sadece dudaklarımın iç kısmında ruj çıkmıştı o kadar. E bence o kadarı da gayet normal. Hem dudaklarım kapalıyken rujun çıktığı kısımlar görünmüyordu bile.
Bu ruj bu özelliği ile benden tam not aldı. Çünkü özel bir gün yada gecede bir şeyler yediğimde ay rujum çıktı mı bulaştı mı diye düşünmeme gerek yok. Çünkü öyle bir ortamda da oturup ekmek arası yiyecek değilim herhalde :)
Neyse... Rujun rengine gelecek olursam kahve alt tonlu koyu bir bordo. Adı gibi insanı günaha davet edecek ve çıldırtacak güzellikte. Günlük kullanım için oldukça vamp ve sert bir ruj. Sürmesi her koyu ruju sürmesi kadar sıkıntılı. O yüzden bence mutlaka dudak kalemi ile uygulanmalı. Ve ruju sürdükten sonra daha temiz ve net bir görüntü için kenarlarından bir fırça yardımıyla kapatıcı uygulanmalı.
Ruj mat seriden. Bu nedenle ruj öncesinde dudaklar mutlaka iyice nemlendirilmeli. Ayrıca eğer dudaklarınıza koyu renk ruj sürmeden önce peeling yapmazsanız dudaklarınızdaki ölü deriden ötürü ruj parça parça durabilir. Tecrübe ile sabittir!
Mac rujlar 55 TL. Bir çok cüzdan için yüksek bir fiyat maalesef. Ama benim tavsiyem onlarca ruja sahip olmaktansa en çok kullandığınız renklere iyi bir marka ile sahip olmanız. Tabi bu benim düşüncem. Ama ben bu kadar para vermem derseniz Wet'n Wild marka rujların çoğu Mac rujlarına muadil olarak gösteriliyor. Gratis mağazalarından bu uygun fiyatlı rujlara da bakabilirsiniz.
Benim rujla ilgili düşüncelerim böyle. Ben çok sevdim. Ayrıca bu soğuk kış günleri için çok uygun bir renk. Sizin Mac markasında en beğendiğiniz ruj hangisi? Paylaşırsanız sevinirim. Kendinize iyi bakın hoşça kalın.



Devamını Oku »

Mini Mini Bir Gratis Alışverişi

Merhaba
Bugün sizlerle aslında hiç aklımda olmayan minik bir alışverişin detaylarını paylaşacağım.
İzmit'e maç izlemeye gidince bunu fırsat bilip Gratis'e uğramak istedim. Aklımda Essence'in yeni çıkan Badgirl Goodgirl koleksiyonundan bir şeyler almak vardı ama her zaman ki gibi sanki Mars'ta yaşıyoruz ya her yerde herkes bu koleksiyonu talan ederken bu Gratis'e daha Aquatix koleksiyonu yeni gelmişti :(
Bende Aquatix serisinden bir lip gloss aldım. İçinde mavili morlu pembeli mini mini ışıltılar barındıran şeffaf bir gloss. Dudağıma sürdüm ve fotoğrafladım ama o kadar hiç belli olmuyordu ki bende bileğime sürüp içindeki ışıltıları göstermeye çalıştım. Almasaymışım daha iyiymiş. Zaten çok sıvı ve dudaklarınızda en azından benim dudaklarımda berbat bir tat bıraktı. Hiç beğenmedim. Bence aquatix koleksiyonu bir kaç ürün dışında sadece seyirlik olarak güzel.
Sonra yine Essence markasına ait bir top coat aldım ama biraz simli bir top coat. İçinde minik beyazımsı ışıltılar var. tek başına da başka bir ojenin üzerine de kullanılabilir. Yani bu ojeyi de almasaymışım olurmuş. Çok ahım şahım bir etkisi yok bence. Çıkarması da kırmızı ojenin üzerine sürdüğüm çok kolay çıktı ama tek başına kullandığım tırnaktaki zor çıktı :(
Essence'in siyah ambalajlı rujlarını severek kullanıyorum. Kalıcı değiller ama bence günlük kullanıma uygun rujlar. Ben de bu defa geçen gün bir videoda gördüğüm kırmızı rengini aldım. Elimde çok fazla kırmızı ruj yok ve olanlar da hep mat bitişli. Bu ruj onlara göre daha ıslak bir bitişe sahip. Ve sürümü daha kolay. Bu rengini de severek kullanacağımı düşünüyorum.

Bir de Eklips fırçalardan almayı düşünüyordum ama indirimde hiç fırça kalmamıştı bende bu gidişte bakayım dedim. Yine çok fazla fırça yoktu. Bende tercihimi bir far fırçasından yana kullandım.
Bir de kasaya gelince baktım sevdiğim şekerler bana alttan alttan göz kırpıyor. Bir tane de alıverdim karışık meyveli olanından :)
İyi güzel de fiyatları ne bunların dimi? Fiyatlar fişte detaylıca yazıyor. Toplamda 35 TL gibi bir şey tuttu. Gratis kartımda 5.95 TL birikmiş. Bunu da bu alışverişimde kullanayım dedim. 30 TL harcamış oldum.
Aradığım koleksiyona ait bir şey bulsaydım çok daha karlı bir alışveriş olabilirdi. Çünkü o zaman belki de bu lipgloosa ve top coata bakmaya fırsatım olmazdı :(
Neyse bir alışverişi daha geride bırakmanın şevinciyle hoşçakalın mutlu kalın :)
Devamını Oku »

Gratis ve Watsons Alışverişim

Merhaba
Bugün sizlerle 2014 yılının son alışveriş macerasını paylaşmak istiyorum. Bildiğiniz günü yaklaşık 3-4 gündür ailecek çok pis bir gribin pençesindeyiz. Ama ben buna rağmen yılbaşı market alışverişini de bahane ederekten Gratis ve Watsons'a gitmeyi başardım :) Şimdi sesim komple kısık bir şekilde evde yatıyorum ama olsun indirimi kaçırmadım yine :)
fotoğrafım büyük boyu için üzerine tıklayınız.
İlk önce Gratis'e gittim. Aslında %50 indirime girmiş olan Gosh markasından aklımda olanların tamamını almaktı niyetim ama tabiki bu standta da bir şey kalmamıştı. Bende merka ettiğim rimelini göz primerını ve bir allığını aldım.
Hatırlatmak isterim ki her ürünün incelemesini bir süre kullandıktan sonra bloğumda yapıyorum ve bu aldığım ürünlerin incelemesini de ilerleyen günlerde yapacağım. Bu yazı sadece bir alışveriş yazısıdır.
Sonra The Balm standına da bir bakayım dedim. Ve aslında aklımda hiç olmayan Meet Matte Nude paletini alıverdim. Dahası Mont Balm paletini almayacaktım bile ama bir tane kaldığını görünce onu da alıverdim. Ve asıl almak istediğim şeyleri almayı unuttum Evet ben aslında Balm Shelter ve Sexy Mama'yı almaya gitmiştim :( Neyse artık onları da başka indirimde alırım :)
Bir de Essence standında vitaminli bir tırnak besleyici aldım.
Sonra İzmit'e yeni bir Watsons açıldığını görünce belki Nyx standı bulurum düşüncesiyle gittim ama maalesef yoktu.
Bende merak ettiğim bir top coat aldım. Sonra Golden Rose Matte Velvet rujlarından gördüm ama hiç tester yoktu bende kapattım gözümü seçtim bir tane. Dışa yüzeyleri jelatinli olduğundan içine de bakamadım. Arabaya gelip baktığımda kırmızı renk aldığımı gördüm. Şans işte :)
Fotoğrafa eklemeyi unutmuşum ama birde disk pamuk aldım.
Sally Hansen ojelerinde indirimle 7 küsur TL olduğunu görünce iki renk oje seçtim. Böylece ilk Sally Hansen ojelerime kavuşmuş oldum.
Kasaya gelince 30 TL yi geçtiğim için bir takım şeyleri indirimli alabileceğimi söylediklerinde yastık almak istediğimi ama iki tane almak istediğimi söyleyince tamam dediler. Bende kızlarımın odası için bu şeker yastıklardan aldım :)


Fiyatlarına gelince fişlerde detaylıca var.
Çok memnun olduğum bir indirim olmasa da ben 31 aralık günü bir atraksiyon bekliyorum nedense ama bakalım. Benim alışverişim böyleydi.
Sizler ilk defa bu indirimle hangi marka ve ürünlerle tanıştınız? paylaşırsanız sevinirim. Kendinize iyi bakın. Hoşça kalın.
Devamını Oku »